X ve Y kuşağı
Her kuşağın önceki ve sonrası ile
yaşadığı kuşak çatışması, kuşaklara dair isimlendirmelerde de kendini
gösteriyor. X kuşağı, diye adlandırılan kuşak 70’li ve 80’li yıllarında doğmuş
olanları içine alıyordu. X kuşağı, soğuk
savaşın son dönemleri kabul edilen politik-ekonominin içinde analog iletişim
araçlarının sahip olduğu son teknolojilerle büyüdüler. Y kuşağı ise, 90’lı
yıllar ve milenyum kuşağı diyebileceğimiz 2000’li yıllarda doğmuş, dijital ve
mobil teknolojilerle “çocuk oyuncağı” misali ilişki kurabilmiş bir kuşağı ifade
ediyor.
X kuşağına yapılan diğer bir adlandırma
dijital göçebeler iken, Y kuşağına ise dijital yerliler deniliyor. İletişim araç ve ortamları
geliştikçe kavram kargaşası çeşitlenerek artıyor, günümüz aydın oluyor. Bu
bilgi ve deneyim farklılığı daha çok X kuşağı yani dijital göçebeler için
hayatı daha da zor ve hızlı kılıyor. Dijital göçebeler analog iletişim
olanaklarını özlemle ararken, yeni kuşak değişim ve tekno-gelişmenin hızından
rahatsız olmadan etkileşimine devam ediyor.
Bir de, Baby Boomers diye anılan kuşakların şahı olan “68 kuşağı” ve temsilcileri var. Doğum tarihleri 50’lı ve 60’lı yıllar olan bu kuşaktan dijital dünyaya adapte olup, iş ve özel yaşamında başarıyla kullanan insanlar bulunuyor. 68 kuşağının, dijital dünyaya uyum göstermedeki isteklerini varoluşçu dünya görüşlerinin bitmeyen yaşam enerjisine bağlayabiliriz.
Bir de, Baby Boomers diye anılan kuşakların şahı olan “68 kuşağı” ve temsilcileri var. Doğum tarihleri 50’lı ve 60’lı yıllar olan bu kuşaktan dijital dünyaya adapte olup, iş ve özel yaşamında başarıyla kullanan insanlar bulunuyor. 68 kuşağının, dijital dünyaya uyum göstermedeki isteklerini varoluşçu dünya görüşlerinin bitmeyen yaşam enerjisine bağlayabiliriz.
X kuşağı ya da Dijital göçebeler;
Aynı semtteki sevgiliye posta yoluyla mektup göndermeyi, ankesörlü telefondan
şehirlerarası randevulu aramayı, popüler Amerikan filmlerini izlemek için
beklenen sinema önü kuyruklarını, ABD Başkanı Ronald Reagan’nın aynı zamanda eski bir sinema aktörü olduğunu, devlet
televizyonu TRT’de Adile Naşit’in sunduğu “Uykudan önce” isimli çocuk
programını; biliyor.
Y kuşağı yada Dijital yerliler
(dijital doğanlar) ise; daha sevgilisi dahi olmayan karşı cinse günde en az 13
mesaj atmayı, Skype’den görüntülü ucuz ülkelerarası
online görüşme yapmayı, Marvel Comics hero filmlerini
yurtdışı vizyon tarihiyle aynı anda altyazılı olarak internetten izlemeyi, ABD
Başkanı Barack Obama’yı resmi Twitter hesabından
takip etmeyi, yerli çocuk çizgi film kahramanımız Pepe’nin şarkılarından oluşan
açık hava konserine katılmayı; biliyor.
Sanırım, Z
kuşağı, dünya genelinde 2023 yılına kadar oluşmuş olacaktır. Ve
bizlerde, Cumhuriyetimizin 100. yılında bu kuşağın temsilcileriyle birlikte
beklenen refah devletine siber-uzay mekanında kavuşmuş
olacağız! İnşallah…
Teknoloji değişiyor, tarih
ilerliyor, biz yaşıyoruz.
Ahmet Usta